Tampon Bölge
Tampon bölge uygulaması iç yasal düzenlemelerimize 2005 yılında girmiştir. Selimiye Camii ve Külliyesi’nin çevresi ile birlikte bütünsel olarak korunması bu tarihten önce farklı düzenlemeler ile sağlanmıştır.
Türkiye Cumhuriyetinde Anıt Eserlerin Korunmasına yönelik olarak çıkarılan ilk modern anlamdaki yasa 3 Mayıs 1973 tarihli 1710 sayılı “Eski Eserler Kanunu”dur. Söz konusu kanunda “tampon bölge”[1], uygulaması öngörülmemiştir. Eski eserleri şu anda kullanıldığı anlamı ile ‘’kültür varlıkları’’ olarak tanımlayan 21.07.1983 tarihli ve 2863 sayılı “Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu”nda tampon bölge uygulamasına yakın bir anlayış ile “korunma alanı”[2] uygulaması öngörülmüştür.
“Söz konusu yasa kapsamında kültür ve tabiat varlıklarının korunma alanlarının tespiti ve bu alanlar içinde inşaat ve tesisat yapılıp yapılamayacağı konusunda karar alma yetkisi Koruma Kurullarına verilmiştir. Görüldüğü üzere “Korunma alanı” uygulaması kapsamında kültür varlığının çevresi ile birlikte korunmasına yönelik olarak daha çok kültür varlığı çevresindeki yapılaşma kontrol altına alınmaya çalışılmıştır. Bu dönemde Selimiye Camii ve Külliyesi çevresinin korunması kapsamında daha çok Külliye çevresindeki yapılaşmanın denetlenmesi öngörülmüştür.
2005 yılında Kültür Bakanlığı tarafından hazırlanan “Alan Yönetimi ile Anıt Eser Kurulunun Kuruluş ve Görevleri ile Yönetim Alanlarının Belirlenmesine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik” ile ise kültür varlıklarının çevresinde tampon bölge oluşturulması zorunlu kılınmıştır. 27.11.2005 tarihli, 26006 sayılı söz konusu bu yönetmeliğe göre kültür varlığının tampon bölge (Etkileme Geçiş Bölgesi) ile birlikte özel bir yönetimsel planlamayla (Alan Yönetimi) korunması öngörülmüştür.
Bu kapsamda Selimiye Camii ve Külliyesine yönelik olarak 11 Ocak 2007 tarihinde Kültür ve Turizm Bakanlığı temsilcilerinin de katılımı ile tampon bölge taslak sınırları belirlenmiştir. Selimiye Camii ve Külliyesinin tampon bölgesi; söz konusu taslak sınırlar üzerindeki görüşmeler sonrasında Edirne Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun 13-12-2007 tarih ve 1715 sayılı kararı ile resmiyet kazanmıştır. Ekim 2010 tarihinde gelen ICOMOS uzmanının önerileri neticesinde Alan Yönetim Sınırı 14.10.2010 tarih, 3238 sayılı Anıtlar Kurulu kararıyla genişletilmiştir.
[1] Kültürel eserlerin çevresinde, eserin bütün girdileri ile korunması ve yaşatılması için gerekli olan “Tampon Bölge” Türkiye’deki yasal düzenlemelerde ‘’Etkileme Geçiş Bölgesi’’ olarak adlandırılmaktadır.
[2] Korunma Alanı; taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarının muhafazaları veya tarihi çevre içinde korunmalarında etkinlik taşıyan korunması zorunlu olan alanlardır.